Küresel ısınma sorununa alternatif çözüm
Türk araştırmacılar, Edison'un icat ettiği ampule alternatif nanoteknoloji ürünü ışık kaynağı üretti.
Bilkent Üniversitesi'nden araştırmacılar, geliştirdikleri 'ayarlanabilir beyaz ışık' teknolojisiyle Edison'un ürettiği ampulleri yüzyıl sonra değişime uğrattı.
Edison'un ürettiği ampuller ısıyı ışığa dönüştürürken, nanotekonoloji ile üretilen nanokristalli LED'ler ise elektrik enerjisini direkt ışığa çeviriyor.
LED (Light Emitting Diode, Işık yayan Diyot) tabanlı ışık kaynaklarının ömrü 23 yıl sürecek ve otomobillerin aydınlatma sistemlerinde köklü değişikliklere gidilecek.
Yüzde 90 oranında enerji tasarrufu sağlayan LED bazlı ışık kaynaklarının küresel ısınma sorununa alternatif çözüm getireceği belirtiliyor.
Bilkent Üniversitesi'nde görevli Yrd. Doç. Dr. Hilmi Volkan Demir ile öğrencileri Sedat Nizamoğlu, Tuncay Özel ve Emre Sarı'nın çalışmaları, dünyanın en prestijli dergileri arasında bulunan 'Nanotechnology' dergisinin 14 Şubat 2007 baskısında da kapak konusu oldu.
Demir, başkanlığını yaptığı araştırma grubunun, nanokristal kullanarak beyaz ışık üretimini dünyada ilk kez ayarlanabilir renk özellikleri ile başardıklarını kaydetti.
Demir, beyaz LED ışık kaynaklarının, geleceğin aydınlatma sistemlerinde geniş kullanım alanı bulacağını belirterek, çalışmalarındaki tasarım, modelleme, fabrikasyon, deneysel karakterizasyon ve kurumsal analizlerin tamamının Bilkent Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma Merkezinde ve İleri Araştırma Laboratuvarı'nda gerçekleştirildiğini kaydetti.
Demir, LED'lerin günümüzde ampulsüz trafik ışıkları, kamera, mikroskop ışık kaynakları gibi kullanım alanları olduğunu anlattı:
"LED'ler, evlerimizde kullandığımız ampuller ve florasan lambalarının yerine geçecek. Edison'un ürettiği ampuller ısıyı ışığa dönüştürürken, nanotekonoloji ile üretilen LED'ler ise elektrik enerjisini direkt ışığa çeviriyor. Keşif, geleceğin iç mekan ve otomotiv aydınlatma fonksiyonlarını tamamen değiştirecek nitelikler taşıyor.
Önümüzdeki 5 yılda arabaların dış aydınlatma işlevlerinin tamamının yeni üretilen 'beyaz LED'lerle gerçekleşeceği öngörülüyor. Kısaca Edison'un ampulleri ile aynı prensiple çalışan günümüz ampulleri, ilk üretildiklerinden 100 yıl sonra yerini nanoteknoji ile üretilen 'beyaz LED' ışık kaynakları sayesinde değişime uğrattı."
Yeni teknoloji ürünü ışık kaynaklarının çok uzun yıllar dayanabildiğini ve elektrik enerjisini bire on oranında az kullandığını belirten Demir, "Ampullerin dayanaksızlığını evimizde ne sıklıkta ampul değiştirdiğimizi düşünerek kolayca anlayabiliriz. Bir LED'i günde 12 saatten 23 yıl süreyle kullanabilmemiz mümkündür, bu da ortalama yaşamda sadece 4 defa ışık kaynağını yenilemek anlamına geliyor" dedi.
"Elektrik enerjisi tüketimi konusunda söylenebilecekler ise çok daha etkileyicidir" diye Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bilim çevreleri, bir binanın stratejik noktalarına LED'ler konularak aydınlatma yapıldığı zaman günümüzde kullanılan sistemlere göre elektrik tüketiminde yüzde 90'lık enerji tasarrufu sağlanacağını öngörüyorlar.
LED'lerle tüm dünya elektrik harcamasının yüzde 50 miktarında azaltması öngörülüyor. Dünyada üretilen tüm elektriğin yüzde 20'si aydınlatmada kullanılıyor. Küresel ısınmanın nedenleri arasında yer alan enerji üretimi böylece aza indirilmiş olacak. Böylece bu tür ışık kaynaklarının enerji tasarrufu ile küresel ısınma sorununa alternatif çözüm olacağı düşünülüyor. Tüm bu nedenlerden dolayı nanokristal katkılı beyaz ışık kaynakları hem bilim dünyasında hem de endüstride büyük ilgi çekti."
Beyaz ışık için ampul ve florasan gibi ışık kaynaklarının günümüzde yaygın olarak kullanıldığını anlatan Demir, bu tür ışık kaynaklarının şu anki kullanım sorununun verimliliklerinin düşük olmasından ve raf ömründen kaynaklandığını vurguladı